top of page
  • Berhan BayraktaroÄŸlu

New York Times Nasıl Başardı?

Updated: Jun 21, 2021

Yeni medyanın yükselişiyle beraber tüm dünyada geleneksel medyadaki düşüşün farkındayız. Ülkemizdeki medyanın hali de malumunuz. Ancak bu olumsuz gidişata rağmen dünyanın en prestijli gazetesi olan New York Times'ta dikkat çeken bir dönüşüm yaşanıyor. Gelin bunu beraber inceleyelim.


Bunu yaparken kaynağımız Mine Safety Disclosures isimli bir yatırım blogu olacak. Geçtiğimiz yılın sonunda bu blogta New York Times hakkında kapsamlı bir sunum yayınlandı. Buna göre New York Times'ın finansal durumunun kötüye gitmeesi tahmin edeceğimiz üzere dijitalleşmenin hızlanması ve şirketin buna uyum sağlayamamasıyla yakından ilgili. Bu dönemde şirket düşen gelirlerini telafi edebilmek için bir dizi satın alma yoluna da gitmiş ancak yanlış satın almalar sonucunda bu sefer de şirket borçlarını arttırmış. Böylece hem bir yandan geliri düşen hem de borçlu bir şirket haline gelmiş.


Dönemim ABD başkanı Trump dahil birçokları NYT'ın devam edip edemeyeceğini sorgulamaya başlamışlar.

Ancak 2020 yılına gelindiğinde NYT'ın işleri tersine çevirdiği anlaşılıyor. Öyle ki ücretli abone sayısı hızla artarak basılı dönemdekinin 4 katı büyüklüğe ulaşıp 6,5 milyona çıkmış.


Yazıyı hazırlarken baktığımdan Mayıs 2021 itibariyle bu sayı 7,8 milyona ulaşmış.


Ve şirketin finansalları da oldukça iyi bir toparlanmaya işaret ediyor.



Peki NYT bunu nasıl başardı? Bunun kısa cevabı aslında NYT'ın nasıl bir ürün olduğunu değiştirmesi, kendisini yeni bir ürün haline getirmesinde yatıyor.


Bunun gerçekleşmesi ise dört adımlı bir stratejiye dayanıyor. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz :

  • Bilançonun toparlanması

  • İçeriÄŸe yatırım

  • Teknolojiye yatırım

  • Yeni gelir kaynaklarının yaratılması

NYT esas işinin olan gazeteciliğe odaklanmak adına daha önce satın alınmış olan ancak istenilen verimi vermeyen ve kendisini devamlı borçlu tutan iştiraklerini satarak işe başlamış.


2020 yılına gelindiğinde bu hamleler sonucunda ve bulunan diğer kaynaklar sayesinde (genel müdürlük binasının satılması gibi) şirket borçsuz hale gelmiş.


NYT'ın içeriğe odaklanma stratejisinde ise dikkat çeken nokta sektördeki diğer tüm oyuncular kadroları kısıtlarken veya ücretleri düşürürken NYT'ın en iyi ekibi bünyesine katmak için kesenin ağzını açması olmuş.

Şirket böylece esas işi olan gazetecilikteki en iyi isimleri kadrosuna katabilmiş. Bunu yaparken de özellikle dijital gazetecilikte yetkin isimlere odaklanmış. Ve sonuçta kendini doğrulayan bir döngüye girilmiş. Daha iyi yetenekler daha iyi gazeteciliğe daha iyi gazetecilik daha çok okuyucuya daha çok okuyucu ise daha çok kar getirmiş.


Teknolojiye yatırım konusunda ise NYT işe 2014 yılında mevcut durumunu analiz ederek başlamış. Buna göre şirket sosyal medyayı etkin kullanamıyor, gazeteciler haberlerine dijital platformlarda öne çıkaramıyor ve yayınlar ise dijital çağa uygun görünmüyordu. Bunun üzerine NYT gazetecilikte yaptığının bir benzerini bu sefer de teknoloji alanındaki işe alımlarında yapmaya karar veriyor ve alanında en iyi isimleri birer birer kadrosuna katıyor ve onlara yönetim kademesinde şans veriyor.


Tüm bu yetenekler elbette gazetenin çehresini değiştiriyor ve şirket dijital döneme tamamen uygun, interaktif grafiklerle dolu birbirinden ilgi çekici içeriklere ve uygulamalara sahip oluyor.


Kendi esas işi olan gazetecilikte bu adımları atarken şirket bir yandan da yeni gelir kalemleri bulmaya odaklanıyor. Bunun yöntemlerinden biri olarak ve genç kitleyle daha iyi etkileşime girebilmek adına NYT, The Daily isimli bir podcast yayını başlatıyor. The Daily o kadar başarılı bir yayın oluyor ki tek başına The Daily'nin düşük tahminlere göre bile 11 M dolar gelir getirdiği hesap ediliyor.

Şirketin yaptığı bir başka hamle ise kare bulmaca ve yemek içeriklerini de ayrı birer uygulama olarak hazırlayıp bunları da dijitalleştirmesi olmuş. Bu uygulamalar da kendi alanlarında en başarılı uygulamalar arasında.


Gelir yönetimi açısından şirketin yaptığı bir başka kritik hamle de Facebook ile yapılan lisans anlaşması dolayısıyla Facebook'un New York Times'a içerik için para ödemesi. NYT buna benzer anlaşmaları diğer teknoloji platformlarıyla da yapıyor.


Tüm bu dönüşümün sonucunda NYT'ın geleneksel olarak reklama dayalı olan gelir yapısının değişip üyelik tabanlı bir yapıya dönüştüğünü görüyoruz.


Birçok alanda bir rol model olarak kullanılabilecek olan NYT'ın dijital dönüşümünden çıkarılacak epey ders olduğunu düşünüyorum.

bottom of page